Haftalık Piyasa Yorumu
Suriye odaklı gelişmelerin etkisinde geçen haftayı tamamlayan Borsa İstanbul’da 26 Aralık TCMB toplantısı ve faiz indirim beklentileri öne çıkmaya başladı. Kasım enflasyon verisi sonrası beklenti değişmezken 250 baz puanın altında bir faiz indirimi daha olası görülüyor. Enflasyon kadar ekonomideki yavaşlama sinyalleri ve büyümdeki (GSYH) zayıflama ile mevcut enflasyonun TCMB politika faiz oranının altında kalması (TCMB faizi %50, TÜFE %47.09) faiz düşüş olasılığını artıran etkenler olarak görülüyor. Bu beklenti piyasadaki olumlu havayı desteklemeye devam ediyor. Ancak hem fiyatlamanın belli ölçüde yapılmış olması, hem yerli ve yabancı yatırımcının ilgisinin yeterli ölçüde artmaması BIST100 Endeksi’nin direnç seviyelerini geçmesini zorlaştırıyor. Borsadaki çıkışa yabancı katılımı süreklilik göstermiyor. Son bir aylık periyota bakıldığında yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde bir hafta alıcı, sonraki hafta satıcı konumdalar. 6 Aralık ile biten haftada 157 milyon dolarlık satış yaparken bir önceki hafta 280 milyon dolarlık alım yapmışlardı. Son bir aylık dönemde tahvil bonoda da benzer bir görünüm hakim. Son enflasyon verisinde çekirdek ve gıdadaki fiyat artış hızının azalması ve bir önceki ayın altında kalmasına bağlı olarak faiz indirim beklentilerinin güç kazanması yeterli alıcıyı borsaya henüz ciddi olarak çekebilmiş görülmüyor. 26 Aralık tarihinde TCMB’den bir faiz indirimi gelirse bu yönde daha ciddi gelişmeler görülebilir. Diğer yandan Suriye konusundaki gelişmelerin özellikle geri göç yaşanması durumunda bunun makroekonomik verilere yansımaları ayrıca tartışılan bir konu. Ucuz işgücünün azalmasının enflasyon üzerinde yükseltici yönde bir etkisinin olabileceği konusundaki görüşler oldukça fazla. Ancak henüz Suriyeli göçmenlerin çok yoğun bir geri dönüşü de gözlenmiyor. Suriye’de yeni düzen kurulması durumunda geri göç yoğunluğunun ne yönde olacağı ayrıca takip edilecek. Toplam talebe, konut ve sanayi sektörüyle sermaye hareketlerine yansımaları da önemli olacak. BIST100 Endeksi’nin dış piyasalardaki gelişmelere çok duyarlı olduğunu söylemek halen zor. İç piyasa gündemi fiyatlamalar üzerinde daha etkili. Borsa İstanbul’da iyimserlik sürüyor. Ancak olumlu fiyatlamaların belli ölçüde yapılmasına bağlı olarak risk iştahının biraz azaldığını söylemek mümkün.
Dış piyasalar tekrar merkez bankaları kaynaklı gelişmelerin etkisine girmeye başladı. ABD seçimleri sonrası Trump’ın seçim vaatleri ve yapacağı icraatlar beklenti olarak önemli ölçüde fiyatlara dahil oldu. Bu haftaki Fed toplantısı ve faiz kararına ilişkin 25 baz puanlık indirim beklentileri öne çıksa da piyasalar Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasıyla olacaklarla daha ilgili. Trump’ın geçmiş dönem icraatları ve son seçim sürecindeki vaatleri yüksek büyüme, yüksek enflasyon eksenli bir ekonomi politikası profili içeriyor. Bu durum doğal olarak Fed’in faiz düşüşünü zorlaştıran bir gelişme olarak görüldü. Avrupa tarafında ise gelişmeler beklentilere paralel ilerliyor. Gerek enflasyonda düşüş eğiliminin devam ediyor olması, gerekse Euro Bölgesi ekonomilerindeki durgunluk emareleri faiz indirimini zorunlu kılıyor. Geçen haftaki toplantıda Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) 50 baz puanlık indirim beklense de çeyrek puanlık düşüş gerçekleşti. Fed ve ECB arasındaki faiz indirim beklentilerinin farklılaşması piyasa göstergelerine de yansımış durumda. Dolardaki değerlenmeye karşılık Eurodaki zayıflamanın sürüyor olması bu beklentiler ile ilgili. Bu çerçevede altın ve petrol fiyatlarında da dalgalı bir seyir izleniyor. Ortadoğu odaklı jeopolitik gelişmeler ve merkez bankaları ile fonların devam eden alımlarına bağlı olarak yükselen altın fiyatları ABD dolarındaki değer kazanımı ve tahvil faizlerindeki yükseliş ile kazançlarının bir kısmını geri verdi. Altının onsu 2.728 dolardan 2.648 dolar seviyesine kadar geriledi. Benzer görünüm gümüş için de geçerli. 32.34 dolar seviyesini test ettikten sonra haftayı 30.45 seviyesinden kapattı. Petrol fiyatlarında yatay seyir korunurken son birkaç gündür görülen tepki yükselişinde Çin’in artan ithalatına ve BAE’nin OPEC+’nın kota disiplini yönündeki baskıları nedeniyle petrol sevkiyatını kısıtlama kararına yormak yerinde olacak. Çin’in geçen hafta açıkladığı teşvikler yeterli bulunmazken bu durum sadece petrol değil emtia fiyatları üzerinde de düşüş yönlü olarak kendini gösterdi. Dış borsalarda ise kâr satış denemelerine rağmen çıkış trendleri korunuyor. Sert yükseliş ve ralli sonrası gelen ancak derinlik kazanmayan kâr satışlarını olağan karşılamak gerekir.
Haftalık Hisse Önerileri
Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten