Halk Yatırım’ın 2015 Yılı İçin Önerdiği Hisseler
Tekfen Holding
Tekfen’in problemli projelerini tamamlaması ve daha önce çalıştığı büyük kuruluşlardan yeni projeler almasıyla, inşaat işkolunun mevcut iş durumunu daha sağlıklı bir yapıya kavuşturduğunu söyleyebiliriz. Tekfen Holding, Hazar bölgesinde aldığı yeni projeler sonucu inşaat tarafında güçlenmiş durumda. Son zamanlarda alınan projelerin hem gelire hem de marjlara katkısı 2015’te daha belirgin olacaktır. Tekfen Holding’in %100 bağlı ortaklığı Toros Tarım, 300 milyon dolarlık yatırımla, Samsun’da 726 bin ton kapasiteli sülfürik asit tesisi yatırımı yapıyor. 2015 yılında tamamlanması beklenen yatırımın, Şirketin hammaddede dışa olan bağımlılığını azaltmasının yanında marjlara da olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. TANAP projesinin Tekfen’e katma değer yaratacağını düşünüyoruz. Tekfen Holding, Star Rafineri’nin inşaası ve Azerbaycan doğalgazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyacak olan TANAP projesinde boru hattı inşaası ile ilgileniyor. Ayrıca, Tekfen Holding TANAP projesi’nde, 1.810 kilometrelik kara kesimi boru hattı için ihaleye çağrılan 11 firma arasında yer alıyor. Bu projelerdeki gelişmelerin Tekfen Holding’e katma değer yaratacağını düşünüyoruz. Ukrayna-Rusya kaynaklı gelişmeleri, Tekfen Holding için düşük de olsa risk taşıyor. Tekfen Holding’in Ukrayna ve Rusya’da herhangi bir faaliyeti bulunmamakla birlikte, inşaat grubunda kalan iş miktarının %62’si Hazar bölgesinde Azerbaycan ve Türkmenistan’daki projelere ait. Ukrayna Rusya gelişmelerinin bu bölgeye doğrudan etkisi olmasa da, belirsizlik nedeniyle projelerin yavaşlamasına veya bekletilmesine neden olabilir
Türk Telekom
Türk Telekom’un 2Ç14 dönemine ilişkin açıklamış olduğu finansal sonuçlar, piyasa beklentilerinin üzerinde gelmiş olmasına karşın, bunun TL’nin euro ve dolar karşısındaki değer kazanımına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Diğer taraftan, mobil tarafta yılın ilk yarısında ara bağlantıücretlerindeki düşüşün baz etkisiyle kısmen düşük büyüme gerçekleştiği görülse de, yılın ikinci yarısında büyümedeartış beklentimizi koruyoruz. Mobil ve sabit operasyonlar arasında artan sinerji ile birlikte mobil operasyonlarda da sürdürülebilir kârlılık seviyelerine ulaşılabileceğini düşünüyoruz.
Akçansa
Üretimi artırmaya yönelik yatırımlar devam ediyor. Büyükçekmece ve Ladik fabrikalarında kalite ve üretimi arttırmaya yönelik yatırımlar 2014 yılının ilk çeyreğinde tamamlanmış olup, Çanakkale’deki fabrikasının da 2015 yılının Ocak ayında tamamlanması planlanıyor. Ayrıca, Kuzey Marmara otoyolu inşaatı için Avrupa yakasındaki 3. tesis olan Fenertepe tesisi 2014 Nisan ayında faaliyete geçmiş bulunuyor. Akçansa, yer aldığı büyük projelere, 2013 yılında İstanbul’da inşa edilen 3. Boğaz Köprüsü’nü de eklemiştir. Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Avrupa yakasındaki bağlantı yollarının beton tedariki Akçansa tarafından sağlanıyor. 29 Mayıs’ta temeli atılan ve iki sene sürmesi beklenen 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu için 2,5 milyon m3 hazır beton ve 50 bin tonu özel çimento olmak üzere yaklaşık 750 bin ton çimento kullanılması öngörülüyor. Alt yapı projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmaları ile iç piyasa operasyonlarının önümüzdeki dönemde de devam edeceğini düşünüyoruz. Devam eden inşaat faaliyetleri ve yeni yatırımların yanı sıra, 2015 seçimleri öncesinde alt yapı harcamalarını bu büyümenin arkasındaki en önemli etken olarak görüyoruz. Ayrıca, Avrupa’nın en büyük havalimanı olacak olan İstanbul 3. Havalimanı projesinin de çimento sektörünü olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz. Büyük kamu projelerinin Marmara bölgesinde yer almasının, bu bölgede faaliyet gösteren Akçansa’yı daha olumlu etkileyeceği söylenebilir. Marmara Bölgesi’ndeki 3. Havalimanı, 3.Köprü, Avrasya Tüneli, Kentsel Dönüşüm ve Kanal İstanbul gibi büyük altyapı projelerine yakınlığıyla, Akçansa’yı en iyi konuma sahip çimento Şirketlerinden biri olarak görüyoruz.
Trakya Cam
Trakya Cam, yeni yatırımlar ile büyümeye devam ediyor. Şirket, Ankara Polatlı’daki 290K tonluk düzcam hattının 20 Mart 2014 tarihi itibariyle üretime başlaması ile birlikte yurt içindeki toplam düzcam üretim hattı sayısını 7’ye çıkarmıştır. Böylelikle, Şirketin yurt içi toplam üretim kapasitesi %198 artarak yıllık 1,83 milyon tona ulaşmıştır. Ayrıca, Rusya’da 230K tonluk düzcam hattı da 15 Mayıs 2014 tarihinde tamamlanmıştır. Bulgaristan‘daki 240K tonluk ikinci hattın ise üçüncü çeyrekte ticari üretime başlaması planlanıyor. 3. Havalimanı, 3. Köprü, Avrasya Tüneli ve Kanal İstanbul gibi mega projelerin yanı sıra, Kentsel Dönüşüme tabi olan konut projelerinin inşaat sektörünü destekleyeceğini düşünüyoruz. Türkiye inşaat sektörü ve Avrupa’da talebin daha yüksek olmasının, düzcam üreticilerinin 2014’ün ilk yarısını iyi geçirmesini sağladığını görüyoruz. Trakya Cam’ın yurt içi satışlarının %70’ini inşaat sektörüne yapılan düzcam satışları oluşturuyor. Diğer yandan, Trakya Cam’ın oto cam müşterilerini daha çok Avrupa’ya ihracat yapan otomotiv üreticilerinin oluşturması nedeniyle, yurt içi oto pazarındaki talep üzerindeki baskıların TRKCM’a etkisi sınırlı kalabilir. 2015 yılında marjlardaki iyileşmenin devamını bekliyoruz. TL’nin dolar ve euro karsısında değer kaybetmesi ve Romanya’dan ithal edilen ucuz camlara başlatılan antidamping uygulaması, Trakya Cam’ın Avrupa’dan gelen ucuz ithal camlarla rekabet gücünü daha da artırmıştır. Cirodaki büyümenin, fiyat ve hacim artışlarının etkisi, gelecek yıl da sürmesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni satın almalar ve kurulacak yeni üretim hatlarının, Trakya Cam için orta vadede olumlu yansıyacağını düşünüyoruz.
Türk Hava Yolları
THY’nin uzun vadeli planlarının ulaşılabilir olduğunu düşünüyoruz. THY, 2014 yılında yolcu sayısını %22 oranında büyüterek dünya havacılık pazar payını %1,9’a yükseltmeyi planlıyor. Atatürk Havalimanında yaşanan kapasite problemleri nedeniyle büyüme sınırlı olurken, Sabiha Gökçen ve Ankara Esenboğa’da daha hızlı büyüme söz konusu. Ayrıca Şirket, 2014 yılında 262 uçağa ulaşmayı hedeflerken, bu sayıyı 2015 yılında 279, 2021 yılında ise 429’a yükseltmeyi hedeflemektedir. Güncellenen filo planına göre, Şirket koltuk kapasitesini yıllık ortalama %8,6 oranında büyütecek. Şirket 2023 yılında, 120 milyon yolcuya hizmet vermeyi, 450 üzerinde uçağa sahip olmayı, dünya havacılık pazarında ise mevcut olan %1,7’lik payını %3’e çıkarmayı hedefliyor. THY, transit yolcularla doluluk oranlarını yukarı çekmeyi planlıyor. Pegasus ve diğer havayolları şirketleri ile artan rekabet ortamı ve Rusya-Ukrayna’da yaşanan gelişmeler gelir verimliliğini olumsuz etkilemiştir. THY yılın kalanında, karlılığını artırabilmek için Sabiha Gökçen Havalimanına daha fazla uçak ekleyip, uçuş noktalarını ve sayılarını artırmayı hedefliyor. Orta Doğu rotalarını ekleyip bu ülkeleri Avrupa’ya bağlamayı planlayan Şirket, küçük çaplı bir uçuş üssü kurup transit yolcularla doluluk oranlarını yukarı çekmeyi planlıyor. 3. Havalimanının zamanında devreye girmesi de THY’nin uzun vadeli büyüme planları açısından önem taşıyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından Atatürk Havalimanı’nda yapılan kapasite artırım ve genişletme çalışmaları 2014 yılında da devam etmektedir. Türk Hava Yolları’na ait olan kargo terminalinin yıkılarak yerine dış hatlar terminalinin uzatılması Şirkete kapasite artışı sağlayacaktır. Ayrıca, yeni yapılacak olan 3. Havalimanının zamanında devreye girmesinin de, THY’nin uzun vadeli büyüme planları açısından önem taşıdığını düşünüyoruz.
TAV Havalimanları
TAV Havalimanları 2014 yılı 2. çeyrek satış gelirleri büyümesi açısından beklentilerin altında bir performans gösterse de, olumlu kur hareketleri nedeniyle faaliyet performansı olarak beklentilerin üzerinde kar açıklamaktadır. Maliyet tarafında, petrol fiyatları havayolu şirketlerine, dolayısıyla da havacılık sektörüne etki etmektedir. Petrol fiyatlarının ılımlı seyri, uçuş fiyatlarındaki yukarı baskıları sınırlayarak yolcu sayısının olumsuz etkilenmesini önleyecektir. Diğer yandan, hatırlanacağı üzere, yeni yapılacak 3. Havalimanı ihalesine TAV Havalimanları teklif vermiş ancak ihaleyi kazanamamıştı. Şirketin satış gelirlerinin büyük bir bölümünü oluşturan Atatürk Havalimanı işletmesinin sözleşmesinin 2021 yılbaşında sona ereceğini biliyoruz. Şirketin bu durum kaynaklı gelir kaybını telafi edebilmek için Atatürk Havalimanı’nın yerine geçebilecek yeni fırsatlara odaklanacağını düşünüyoruz. Yeni havalimanının 2021’den önce hizmete girmesi ve bu durumda Atatürk havalimanının bu tarihten önce kapanması ya da gelir kaybı oluşması durumunda şirket oluşacak zararının DHMİ tarafından karşılanacağını belirtmiştir. Ancak yeni havalimanının yakın bir tarihte devreye girmesi durumunda oluşacak ciddi kaybın ne kadarının karşılanacağı Şirket için belirsizlik oluşturduğu da açıktır. Son olarak, Temmuz ayında Milas-Bodrum Havalimanı iç hatlar terminalini 2035 sonuna kadar portföyüne katan TAV’ın, faaliyet alanını genişletme stratejisi izlediğini belirtmek gerekiyor. Umman Salalah Uluslararası Havalimanı’nda gümrüksüz satış alanlarının Ocak 2015’ten itibaren 10 yıllığına kiralanmasına ilişkin ihaleyi kazanan Şirket için, yolcu sayısının toplam operasyon içinde küçük bir yer oluşturduğunu göz önüne aldığımızda (2013 yılında 746.994 yolcu), finansallar üzerinde önemli bir etki yaratmasını beklemiyor; ancak coğrafi çeşitlendirmeye gitmesini olumlu buluyoruz.
Arçelik
Batı Avrupa’da beyaz eşya pazarı 15 çeyrek art arda yaşanan düşüşün ardından ilk defa 1Ç14’te %2, 2Ç14’te %1 büyüme gösterdi. Cirosunun %34’ünü Batı Avrupa’dan sağlayan Arçelik’in, Avrupa pazarında yaşanacak ekonomik toparlanmadan olumlu etkileneceğini düşünüyoruz. Avrupa pazarında büyümenin yavaş kalması ve sıkı rekabet ile olumlu ihracat performansının sürdürülememesini Şirket için risk olarak görüyoruz. Ancak, yurt içi talebin göreceli olarak güçlenebileceği, genel seçimlere bağlı olarak da kamunun büyümeye katkısında beklenen artış gibi unsurların destekleyici olacağını düşünüyoruz. Şirketin yeni nesil yazar kasa cihazlarda daha fazla satış ve pazar payına ulaşması, yüksek marjlı ürünler olduğundan, karlılık üzerinde pozitif etki yaratacağını düşünüyoruz. Olası bir ÖTV indiriminin sektörü destekleyeceğini düşünüyoruz. Maliye Bakanlığı, enerji verimliliği yüksek ürünlerde ÖTV indirimi üzerinde çalışıldığını açıkladığını biliyoruz. ÖTV’de yapılacak indirim perakende fiyatları üzerinde önemli bir etkiye sahip olmayabilir. Fakat müşteri algısını olumlu yönde etkileyebileceğini düşünüyoruz.
Bizim Toptan
Bizim Toptan’ın, büyüme stratejileri çerçevesinde, market kanalındaki penetrasyonunu artırmak amacıyla, Grup şirketlerinden Gözde Girişim’in iştiraki Şok Marketler Ticaret A.Ş bünyesinde faaliyet gösteren 196 franchising mağazasına ait franchising sözleşmelerini, bu sözleşmeler kaynaklı tüm hak ve hukukları ve mağazalarda yer alan sabit kıymetleri satın aldığını biliyoruz. Son dönemde satış gelirleri içindeki düşük marjlı toptancı kanalının payını azaltarak, HoReCa (Otel, restoran, catering) & Kurumsal ve Market kanallarının payını arttırma stratejisi yürüten Şirket, bu satın alma ile önemli bir mesafe almış olacaktır. Market kanalının daha yüksek marjlı olduğunu göz önüne alırsak, bu yatırım ile birlikte Bizim Toptan’ın marjlarında da bir iyileşme beklenebilir. Tütün mamüllerinin payının azalması ve kurumsal (HoReCa ve kurumsal) müşterilerin artması ile sağlanacak ürün ve müşteri kompozisyonundaki değişmenin Şirketin karlılığını destekleyeceğini düşünüyoruz.
Halk Yatırım 2015 Ekonomi Raporu